TÜVTÜRK, muayene öncesinde, araç sahiplerinin kolaylıkla yapabileceği 10 basit kontrolü paylaştı.

Kış koşullarında araçların bakımlarının, muayenelerinin düzenli yapılması ve sadece araç sahibinin değil, çevredekilerin de güvenliği açısından önem taşıyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın (UAB), belirlediği standartlarda araç muayene hizmeti vermeye tek yetkili kurum olan TÜVTÜRK, muayene tarihi gelen araç sahipleri için araçlarını daha güvenli hale getirecek hem de basit sorunlar yüzünden muayeneden kalma ihtimalini azaltacak önerileri sunuyor.

İşte araç sahiplerinin araç muayene öncesi yapabileceği 10 basit kontrol;

1. Aydınlatma sistemleri

Aracın tüm ön ve arka aydınlatma sistemleri, sinyaller, iç aydınlatma ve geri vites lambasının çalışıp çalışmadığını kontrol edin.

2. Aracınızın plakasını kontrol edin

Yetkii kurum tarafından basıldığı tarih itibari ile gerekli şartları sağlayan plakaların tamamı kusursuzdur. Mühürlü hologramı olsa bile yetkili kurum tarafından basıldıktan sonra, harflerin ve karakterlerin boya, kabartma vb. yollarla değiştirilmesi, plakanın folyo veya camla kapatılması, plakadaki karakterlerin okunmasını engelleyen vida, boya, çivi gibi her türlü izinsiz müdahale ağır kusur olarak değerlendirilir ve aracınızın muayenesi onaylanmaz.

3. Yıkama sistemleri

Aracınızın ön ve varsa arka cam yıkama sistemleri çalışır durumda olmalıdır.

4. Ön camda görüşü engelleyen aşırı çatlak, kırık olmamasına dikkat edin.

Aracınızın ön ve arka cam yıkama sistemleri çalışır durumda, aynaları da eksiksiz ve hasarsız olmalıdır.

5. Emniyet kemerleri

Tüm emniyet kemerlerinin, tam ve çalışır duruma olması gerekmektedir.

6. Lastikler

Aracınızın lastiklerinde yarık, yırtık ve kesik olmamalıdır. Lastik diş deriliği binek araçlarda 1,6 mm’den az olmamalıdır.

7. LPG, CNG veya LNG Kontrolü

Aracınıza LPG, CNG veya LNG monte ettirdiyseniz, mutlaka tadilat muayenesi ile ruhsata işlenmiş olmalıdır.

8. İşaret levha kontrolü

Traktör römorkları, römork, yarı römork ve kamyonların arkasında uygun işaret levhası takılı durumda olmalıdır.

9. Acil çıkış levhaları kontrolü

Minibüs ve otobüs araç sahipleri, araçlarda, acil çıkış levhalarının ve yeterli adette acil çıkış çekicinin bulunup bulunmadığını kontrol etmelidir.

10. Reflektif şerit kontrolü

Kamyon, römork ve yarı römorkların arkasında ve yanında çepeçevre ve/veya boylamasına uygun reflektif şeritler takılı durumda olmalıdır.

Aracınızda yapabileceğiniz bu basit kontrollerle hem aracınız daha güvenli hale gelir hem de basit sorunlar nedeniyle muayeneden kalma ihtimali azalır. Araç sahipleri muayene tarihi gelen araçları için muayene randevusunu tuvturk.com.tr ya da 0850 222 88 88 numaralı çağrı merkezinden ücretsiz şekilde alabiliyor. Egzoz emisyon ölçümünün olmaması araç muayenesinde ağır kusur sayılırken, tüm TÜVTÜRK istasyonlarında egzoz emisyon ölçümü randevusuz yapılabiliyor.

Periyodik bakım sırasında değişecek olan parçalar, araca göre farklılık gösterse de bazı standartlar vardır.

Bunlar; motor yağı, motor yağ filtresi, hava filtresi, polen filtresi, yakıt filtresi, tapa contası, triger kayışı seti, alternatör kayış seti, fren hidroliği, soğutma sıvısı gibi aracınızı daha güvenli sürmenize yaran parçalardır.

İlk kez 1980´lerin ortalarında ortaya çıkmalarına rağmen, patlak yol alabilen lastikler (RFT) şu anda her zamankinden daha popülerler. Artık bazı otomobil üreticilerinin bu lastikleri yeni araçlarında standart hale getirmesiyle birlikte, daha fazla tüketici, patlak yol alabilen lastikler, bu lastiklerin avantajları ve sürüşü nasıl etkiledikleri konusunda sorular sormaya başlıyor.

Patlak Yol Alabilen Lastik Nedir?

Patlak yol alabilen lastikler, patladıktan sonra bir tamirciye veya lastiğinizi değiştirebileceğiniz güvenli bir yere ulaşacak kadar yol alabileceğiniz lastiklerdir.

Ancak, bu lastiklerle sınırsız bir süre de gidemezsiniz. Patlak yol alabilen lastiklerinizle ne kadar hızlı veya ne mesafeye kadar gidebileceğinizi, üreticinin belirttiği özellikleri kontrol edin. Bridgestone (RFT) patlak yol alabilen lastikler, basıncını kısmen veya tamamen kaybettikten sonra bile, 80 km hızla en az 80 km boyunca yol almanızı sağlar.

Patlak Yol Alabilen Lastikler Nasıl Çalışır?
Temel olarak, iki tür patlak yol alabilen lastik sistemi bulunur: kendi kendini taşıyan sistem ve destek kuşağı sistemi. Çoğu kendi kendini taşıyan patlak yol alabilen lastik (RFT) sisteminde, lastiklerde güçlendirilmiş yapıya sahip yanaklar bulunmaktadır ve bunlar bir basınç kaybı durumunda aracı desteklemeye devam ederler. Bu yapı, basınç kaybından sonra, üretici tarafından belirlenen hız ve mesafeye kadar aracın yol almaya devam etmesine imkan verir.

Destek kuşaklı patlak yol alabilen lastik sisteminde ise, basınç kaybı durumunda aracın ağırlığını desteklemeye yarayan sert kauçuktan veya başka bir maddeden yapılmış bir kuşak bulunur.

 "Patlak" olduklarında bile çalışmaya devam ettikleri için, tüm patlak yol alabilen lastikler, hangi sistem tipinde olduğundan bağımsız olarak, sadece Lastik Basınç Kontrol Sistemi (TPMS) bulunan araçlarda kullanılabilirler. TPMS, lastiklerinizden biri basınç kaybına uğrar uğramaz size uyarı verir. TPMS olmazsa, havası inmiş bir lastikle gittiğinizi bilemeyebilirsiniz.

Patlak Yol Alabilen Lastiklerin Faydaları

Lastiğinizi tehlikeli veya rahatsız edici şartlarda değiştirmeniz gerekmez. Bu, belki de patlak yol alabilen lastiklerin en büyük faydası ve en başta tasarlanmalarının da sebebidir. Konvansiyonel lastikleri kullanırken, lastik patladığında hemen bulunduğu yerde değiştirmeniz veya aracınızı çektirmeniz gerekir.

Bir delinme durumunda, patlak yol alabilen lastikler konvansiyonel lastiklere göre daha dengelidirler. İçlerinde hiç hava kalmadığında dahi aracınıza destek verecek şekilde üretildikleri için, patlak yol alabilen lastikler, hava basıncının tamamen kaybı halinde konvansiyonel lastiklere kıyasla aracınızı daha iyi kontrol edebilmenize imkan verir.

Tüketiciler, bir araçta aradıkları özellikler listesinin başlarında güvenliği saymaya devam ettikçe, patlak yol alabilen lastiklerin daha da popüler olması beklenmektedir. Patlak yol alabilen lastikler, TPMS gibi birbirine bağlı teknolojilerle birlikte iyi çalıştığından, bu özelliğin, yeni üretilen araçlarda bir istisna olmaktan çıkıp norm haline gelmesi sadece bir zaman meselesidir.

Arabanızdan tüm döküntüleri toplayın.
Direksiyon başına geçmeden önce, ön camlar, pencereler, arabanın üstü ve yanlarındaki bütün kar ve buzu temizlemeniz gerekir – evet, hepsini! Arabanın içine duman dolmasını engellemek için, egzoz borunuzu tıkayan buzları da temizlemeyi unutmayın.

Yokuşlarda arabayı düşük viteste kullanın.
Düşük vites, yokuşta daha iyi çekiş gücü sağlar. Kış şartlarında, çekişi mümkün olduğunca artırmak ve kayma ihtimalini en aza indirmek için, hızınızı ve vitesinizi ayarlayın. Dolayısıyla, karda veya buzda asla hız sabitleyici kullanmayın.

Arabayı yavaş kullanın ve daha fazla fren mesafesi bırakın.
Kar lastiğiniz olduğunda bile, aracınızın durması için, kuru hava şartlarına kıyasla daha fazla mesafe gerekebilir. Temel kural, karda veya buzda, kuru bir yoldan üç kat daha fazla fren mesafesi bırakmaktır. Aşırı hızlı giderseniz, bunu yapmakta zorlanabilirsiniz. Mecbur değilseniz - özellikle de yokuştayken- durmayın. Tamamen durmuş bir arabayı hareket ettirmek, saplanma riskinizi artırır.

Mecbur değilseniz, araba kullanmayın.
Karda araba kullanmanız gerekmiyorsa, kullanmayın. Çünkü karda araba kullanmak tehlikelidir. Ancak başka seçeneğiniz yoksa, dikkatinizi yoldan ayırmayın ve beklenmedik tehlikelere hazır olun. Hava durumunu da kontrol edin. Karşılaşmanız muhtemel olan şartları bilirseniz, ona göre hazırlık yapabilirsiniz.

Gizli buzlanmaya dikkat edin.
Gizli buz, su birikintisi gibi görünebilir ama değildir. Buzdur. Ve kontrolünüzü kaybetmenize sebep olabilir. Unutmayın, bir yol kaygan görünüyorsa, muhtemelen gerçekten öyledir. Yavaş gidin ve gizli buz olabilecek yerlerden, direksiyonu hafifçe çevirerek veya frene yavaşça basarak geçin.

Araba savrulduğunda veya kaydığında, kurtulmak için ne yapmanız gerektiğini bilin.
Kayan ön tekerlek de olsa arka tekerlek de, aşağıdaki adımları izleyerek aracınızın kontrolünü sağlayabilirsiniz:

• Ayağınızı pedaldan çekin. Ne gaz ne de frene basmak bir kayma sırasında size yardım edebilir. Tersine, durumu kötüleştirebilir.
• Direksiyonu gitmek istediğiniz yöne doğru yavaşça çevirin. Genelde, araba kaydığında, direksiyonu "kaymanın yönünde" çevirmeniz tavsiye edilir ama gerçekten böyle bir durumla karşılaştığınızda bu kadar dikkatli düşünecek vaktiniz olmayabilir.
• Araç tekrar çekmeye başladığında, hafifçe gaza veya frene basın. Bu noktada yapmanız gerekenler, ön veya arka tekerleğin kaymasına göre değişir. Ön tekerlek kayıyorsa, hafifçe frene basarak, aracı tekrar kontrol altına alabilirsiniz. Arka tekerlek kayıyorsa, yavaşça gaza basmanız gerekir.
• Aracın tamamen kaydığı durumlarda da aynı yöntemler uygulanır. Ayağınızı pedaldan çekip, direksiyonu gitmek istediğiniz yöne doğru çevirin.
  
   

1. Lastiklerinizin havasını en az 15 günde bir kontrol edin.
2. Bozuk şartlarda yüksek hız yapmayın.
3. Lastiğinizi kaldırım kenarına ve sivri yüzeylere çarpmaktan kaçının.
4. Yaz aylarında uzun yola çıkarken ve araç yüklüyken lastiklerin hava basıncını 2 PSI arttırın.
5. Dış derinliği 1.6 mm.´ye düşen lastikleri mutlaka değiştirin.
6. Düzenli olarak stepne lastiğinizin de basıncını kontrol edin.
7. Karlı ve buzlu yollarda lastiğinizin hava basıncını kesinlikle düşürmeyin.
8. Çekişin olumsuz etkilenmemesi için kışın diş derinliğinin 3 mm´den az olmamasına dikkat edin.
9. Bijon somunlarının sıkılığını düzenli olarak kontrol edin.
10. Supap kapaklarını daima kapalı tutun.
11. Lastiğinizi temizlerken arap sabunu, cila, deterjan veya petrol türevi maddeler içeren kimyasallar kullanmayın.
12. Araç üreticisi tarafından onaylanmış ebattaki lastik ve jantları kullanın.